Şu an okuduğunuz yazı:
9 Sahsiyet ve Karakter tipi Bolum 2

9 Sahsiyet ve Karakter tipi Bolum 2

5: Akademisyen, Gözlemci, Araştırmacı, Uzman, Bilge

Bilgi toplamada, edinmede, okumada, derinlemesine öğrenmede çok hırslıdırlar.

Bilgiçlik taslayan, ukala ve kibirli tavırlar takınabilirler. Bu durumlarda karşısındaki insanın kendisini aptal gibi hissetmesine yol açabilirler.

Kapalı kapılar ardında yalnız olarak fildişi kulelerinde çalışmayı severler.

İnsanlarla gereğinden fazla birarada bulunmaktan hoşlanmazlar. İnsanlara mümkün olduğunca uzak durmayı tercih ederler.

Düşünüyorum, öyleyse varım.

E-mail yoluyla veya yazılı olarak iletişime geçmeyi tercih ederler.

Onlar için kişisel sınırlar, kişisel eşyaları çok mühimdir. Bu sınırlara müdahale edilmesinden hoşlanmazlar.

John Nash, Bill Gates

Ortalarda görünmeyi, dolaşmayı, sunum yapmayı, toplantıları sevmezler.

Hızlı, agresif, kişiler arası ilişkilerin önemli olduğu, düşünmeye zaman olmayan, şov yapılan ortamlardan hoşlanmazlar.

Yalnız kalmak, başımı dinlemek istiyorum.

Geleneksel klasik görüşlere, duygusal özlemlere, toplumsal beklentilere, anlık çekimlere fazla kapılmazlar.

Dışarıdan bakıldığında asosyal, iletişimde zorlanan, soğuk, ukala tipler gibi gözükebilirler.

Beraber çalıştıkları insanlarla fazla konuşmaz, ortalarda dolaşmazlar.

Yönetici olarak sonuçları bilgisayar monitörlerinden, raporlardan kontrol etmeyi tercih ederler.

Oyunun ustası olmayı, oyunun kurallarına hakim olmayı isterler. Onun onayı ve bilgisi olmadan şirkette neredeyse sinek uçmaz.

İçine kapanık ve hassas insanlardır.

Bilgi ve düşünce hazinesidirler. Saklamayıp paylaştıkları takdirde derin bilgi madeni gibi olurlar.

Dahiliğin ağır bedeli vardır: Kafa – kalp dengesi kalp aleyhinde bozulmuştur.

Koleksiyonlarıyla ünlüdürler – özellikle kitaplar, dokümanlar ve bilgi konularında. Tüm bilgiyi, datayı kendilerinde toplamak isterler.

Onların kişisel alanları, enerjileri, kaynakları, zamanları, bilgileri onlara göre çok değerli ve sınırlıdır. Bu yüzden bunları herkesten koruma eğilimleri vardır.

Formüller, teorik modeller, kavramlar, çerçeveler oluşturmada ustadırlar.

Hayatı sanki yaşamada değil gözlemlemede ustadırlar. Bir yabancı gibi uzakta ve tutuk dururlar, uzaydan gelmiş gibi. “Şöyle olursa ne yaparım?”, “Böyle derlerse ne cevap veririm?” gibi hep alternatif düşünürler. Sanki kelimeleri bilirler ama ahenk ve müzikte zayıftırlar – robot gibi.

Farkedilmekten, insanların önünde olmaktan hoşlanmazlar, gayet utangaçtırlar.

Kişi başına düşen Internet kullanım oranı 5’lerde rekor seviyede seyretmektedir. Bilgisayarla iletişim 5’ler için büyük nimettir.

Onlar için entellektüel sermaye ve zeka, aşktan ve sevgiden daha üstündür.

Enneagram’ın doğal bilgesi ve düşünürüdürler.

Korunma için bir duvar örme ve arkasındaki kuyularında/fildişi kulelerinde hummalıca biriktirme, hırsla çalışma, bilgi peşinde koşma, uzmanlık için uğraşma onların ana faaliyetidir.

Bilgi ile güç elde etmek istedikleri için çok hırslıdırlar. Çoğu zaman şaşılacak derecede tepelerde (CEO, Nobel’li bilim adamı..) onlara rastlayabilirsiniz. (Gates, Karamehmet..)

Çok tutumludurlar, cimrilik hatasına düşme eğilimleri vardır.

Gözlem, analiz, çevreyi izleme, olayları yorumlama, detayları görme güçlerinden dolayı olayların yazılımını (software) çıkarma yetenekleri vardır.

Herşeyin tahmin edilebilir olmasını isterler. Ham veriyi işleyip geleceği tahmin etmek ve planlama kabiliyetleri güçlüdür.

Bir toplantıdan önce kimler katılacak, ne gibi talepleri olacak, bunlarla nasıl başederiz gibi sorularla detaylı hazırlık yaparlar.

Telefonla veya yüzyüze konuşmak, toplantı yapmak yerine yazılı veya bilgisayarlı iletişimi tercih ederler.

Geriye dönüp analiz ve değerlendirme yapmada iyidirler, detayları bile hafızalarında tutabilirler.

Nefes almadan bir şeyden bir şeye koşmazlar. Dururlar, değerlendirirler, işlerler, planlarlar, çay içer gibi yudum yudum.

Derileri, kabukları çok inceymiş gibi bir hisle mesailerini sınır korumaya, duvar örmeye harcarlar – İçinde yalnız ve rahat kalmak amacındadırlar.

Kimseye muhtaç olmamak, azla kanaat etmek, kendi başına ayakta durabilmek isterler. Bağımsız, ırak olmayı isterler: “Gölge etme başka ihsan istemez.”

Duygularını ve heyecanlarını minimize etmek, ifade etmemek onlar için bir fazilet gibidir.

Düşüncenin ve bilginin gücüne inanırlar.

Özel sınırlara hassastırlar ve kendilerine de böyle olunmasını isterler.

“Her koyun kendi bacağından asılır.” anlayışı geliştirebilirler.

Zihnen en iyi odaklanabilen ve yoğunlaşabilen gruptur.

Aslında iç dünyaları geniştirler ve çok etkilenirler. Az bir veri, bir selam, dahi ona iyi nüfuz edebilir.

Kompleks problemleri çözmede, bilgi yığınıyla başetmede ustadırlar.

Duygusal olarak ısınmış bir ortamda objektif gözlem güçleriyle en iyi hakem onlar olurlar.

Sürprizleri, ani duyguları sevmezler.

Bilgi bombardımanı içinde gizli detaylardan anlam çıkarmayı, parça – bütün arasında ilişki kurmayı iyi becerirler. Bilgiyi ve olayları anlamak ve kontrol etmek için teori ve hipotez geliştirmek isterler.

Nezakete, etliye sütlüye karışmamaya, kişilere saygıya önem verirler.

Sessiz ve geride durmaları sizi yanıltmasın. Agresif zihinsel iş odaklılık sahibi, motivasyon ve hırs doludurlar.

Ödevini iyi ve dikkatli yaparsan sınırlı yatırımla 12’den vurabilirsin.

İşin “insan” kısmını aksatma eğilimleri olabilir, makina gibi acımasız ve soğuk davranabilirler.

İnsanlardan hoşlanmayan alaycı bir görünüme bürünebilirler.

Kafa ile kalbi ayırt etmişlerdir. Duygulardan arındırılmış düşünce entellektüel yargıyı kolaylaştırır.

Bilgi süperağı kavramını ortaya koyan Al Gore 5’tir.

Bütünü, sistemi, sistemin dinamikliğini ve canlılığını anlamaları için çaba harcamaları gerekir.

Saklanmak, görülmemek için orjinal yollar geliştirebilirler. Oda kapılarını içten sürgüleme, açık olduğu durumlarda masaya bariyer koymayı deneme, masanın altında gizlenerek çalışma, mesajlara ve kapıya cevap vermeme, daha ırak bir yer bulup çalışma 5 davranışlarıdır.

Zengin olsalar bile firmada çok ciddi tasarruf tedbirleri uygulama eğiliminde olabilirler.

Harcamak yerine biriktirmek, saklamak, duvarın arkasına yığmak isterler. Bu koruma anlayışı sadece para için değil, bilgi, düşünce, enerji, zeka için de geçerlidir.

Yapacakları sunumları sanki bir tez savunması olarak görürler.

Sayılar, analizler, gerçek veriler, detaylar içinde boğulup analiz felci yaşayabilirler. Bunlarla uğraşmaktan sinerji oluşturmaya, insanları yetiştirmeye fırsatları kalmaz.

Doğru bilgisayar ve yazılım sistemini seçmek için günlerce uğraşan bir 5 yönetici, insanları bu konuda eğitmeyi unuttu.

Müşteriyi ve ihtiyaçlarını göz ardı edip ürünün teknik üstünlüklerinde ve karmaşıklığında boğulabilirler.

“Nasıl bu kadar aptal olabiliyorsun? Anlamadın mı?” tarzı küçümsemelere girebilirler. En hazırlıklı olmadığınız konuda soru sorarak sizi köşeye sıkıştırabilirler.

Dolduruşa ve aceleye gelmekten, hislere yanıt vermekten hoşlanmazlar.

Hani analiz? Hani rakamlar? Onu ikna için bunlar şart.

Karar ağaçları 5 icadıdır. Kompleks kararları parçalara ayırma, her alternatifin değerini ve ihtimalini belirleme doğal yaptıkları işlerdir.

Onlara karar vermeleri için zaman tanıyın. Sizin baskınızdan uzak olmalılar, düşünmeli ve analiz etmeliler. Nasıl karar verdiklerini size aktarmayabilirler.

Teknik bilgilere, teknolojideki değişime, pazar araştırmalarındaki müşteri feedback’lerine çok duyarlıdırlar.

Otoriteleri, çok sıkı kontrol ettikleri bilgiden gelir. En derin, yeni, kompleks bilgileri dahi bilirler.

Elemanlarının bilmesi gerekli olduğunu düşündükleri bilgileri onlara vermezler. Onların bilgiyi uzmanca kullanarak bağımsız karar verebilmelerini isterler.

İçten motorludurlar, içerik onları motive eder. Çok okur ve araştırırlar.

“Aman Allahım! Beni tanıdığı için ne kadar mutlu olduğunu söyleyip elini omzuma koydu, yüzümün içine girdi, çok rahatsız oldum. Tüm boşluğu o doldurdu, bana yer ve fırsat bırakmadı!”

E-mail onlar için cennetten inmiş bir nimet gibidir: Gereksiz hal hatır sormaları, yıkama yağlamaları ortadan kaldırır. Zaman kaybını önler. Düşünce ve bilgi akışını hızlı ve etkin hale getirir.

Az kabiliyetli, az zeki, az bilgili kişileri tolere etmede ve onlarla beraber çalışmada çok zorlanırlar.

Beklenmedik tartışmalardan, duygusal ve kişisel nitelikli etkileşimlerden hoşlanmazlar.

Görüşmek zorunda iseniz mutlaka randevu alın, konuyu önceden iletin.

Pazarlamadan, insan kaynaklarından hoşlanmazlar. IT, istatistik, Ar-Ge, yazılım, teknik konular daha çok ilgilerini çeker.

Gelişim İçin Tavsiyeler :

İnsanlar robot değildir. Duygular, iletişim, sinerji, işbirliği, takım ruhu masal değildir, gerçekten çok önemlidir. Kafanızı o bilgi yığınından biraz kaldırıp çalışanlarınızla daha çok iletişimde bulunun.

Çalışanlarınızla konuşun. Takımda olduğunuzu, onları desteklediğinizi, onlara yardım etmek istediğinizi ifade edin.

Daha çok paylaşın. Bilgilerinizi, zamanınızı, ilginizi, enerjinizi daha cömert dağıtın.

İletişiminizin insanlar üzerindeki olumsuz etkisinin farkında olun.

Hiç olmazsa bir üreten aksiyon insanına ihtiyacınız var ki fikirlerinizi uygulamaya geçirsin. İşbirliği şart.

Diğer insanlar düşüncenizi okuyamaz. Kendinizi ifade edin. Duygu ve düşüncelerinizi paylaşın.

Daha iyi dinlemeyi öğrenin. “Ben ne cevap vereyim?” kaygısını atıp gerçekten anlamaya çalışarak.

Özel ile sır arasındaki sınırı belli edin. Her şeyi saklamak, sır tutmak zorunda değilsiniz.

Açıklamasız ortadan kaybolmayın.

Düşünme ve analiz süreçlerinizi paylaşın. Düşünmek için zaman isteyin. Kararınızın gerekçelerini açıklayın.

Sınırlarınız olduğunu, hassas noktalarınızı, ihtiyaçlarınızı, planlarınızı önceden açıklayın.

5 ile Çalışıyorsanız :

Mümkün olduğunca fazla veri toplayın, rakamlarla ve analizlerle destekleyin, detaylara bayılırlar.

Toplantı olacaksa tüm bilgileri ona geçin: Kimler geliyor? Niye geliyor? Bir şey isterler mi? Gündem maddeleri? Ondan beklentiniz?

Onlarla diyalogda sabredin, sessizliği doldurmaya çalışmayın.

Özel sınırlarına kesin saygı gösterin.

Onunla konuşurken cep telefonunuzu, kapıyı kapatın.

Fikirlerinizi aşırı aşklı şevkli aktarmayın, hislerinizden bahsetmeyin, hemen karar vermesi için baskı kurmayın, zaman tanıyın.

Ne söyleyeceğinizi söyledikten sonra söyleyin.

İhtimalleri önceden haber verin.

6: Sorgulayıcı, Şüpheci, Sadık, Otoriteye Dayanma

Görüntüye kanmamak, içyüzüne bakmak lazım.

“Neyin nesi, kimin fesi? İn midir, cin midir? Güvenebilir miyiz?”

“Tehlikelere, en kötü ihtimale her zaman hazırlıklı olmak, tedbiri ihtiyatı bırakmamak gerekir.”

Eşeği sağlam kazığa bağlarlar, ama tevekkül etmeleri ve vesveseyi bırakmaları gerekir.

İşler çok iyi gidiyorsa merak etmeyin bu uzun sürmek.

Murphy Yasası’nı ve geçerliliğini iyi bilirler. (Kötü gidebilecek bir şey varsa kesin kötü gider.)

Sır saklamayı çok iyi bilirler.

Size olan davranışları size güvenip güvenmediğine bağlı olarak değişir. Onun emin grubunun içinde misiniz, dışında mı? O grubun içine girmek zordur, fakat girince de size çok iyi davranır ve güvenirler.

“İnsanlar hata yapar. İnsanlar sözlerini tutmayabilir, yalan söyleyebilir.” Sui zanna en yatkın grupturlar.

Çok düşündüklerinden bir türlü aksiyona geçemeyebilirler. Erteleme, hareketsiz kalma eğilimleri vardır.

İşler kötü gittiğinde insanları suçlarlar ve onların niyetlerini sorgularlar.

Dışarıdan birilerinin elemanlarını eleştirmesine göz yummazlar.

Endişe onlar için sadece bir güvenlik aracı değil aynı zamanda bir dayanak ve mihenk taşıdır. Gevşeme tekniklerinden hoşlanmazlar. Gevşemek tehlikelidir. Endişe etmemekten endişe ederler.

Görev ve sorumluluk duyguları, aidiyet hisleri çok güçlüdür.

Onların endişe etmeleri kolayca gözlenebilir bir durum değildir. Bazen kendileri bile bunun farkına varmazlar.

Temel bir ikilemleri “Kaç veya Savaş” kararıdır. Espri yapma ve şaka da aslında onlar için bir kaçıştır. Savaşmaya karar verirlerse cesarette zirveye tırmanırlar. Askeriye, polis, mafya, dağcılar bu kişilerle doludur.

Hayat zorludur. Savaşma ister.

Erken yaşamlarında bir ihtimal bir otorite krizi yaşamışlardır. Otorite boşluğu, güvenilmez bir anne, aşırı sert bir baba, anlatılmayan bir aile sırrı hep ihtimallerdir.

İnanıp güvendikleri zaman firmadan asla ayrılmazlar.

6’nın işi korkuyu yok etmek değil korkunun uygun olduğu ortamı ayırt etmektir.

Kötü ihtimaller meydana geldiğinde ne yapacaklarını çok iyi bildiklerinden paniğe düşmeden (B Planı) durumu kurtarır ve başarılı olurlar.

İyi haber nasıl olsa alınır, önemli olan kötü haberi yakalamak.

Ennagram’da en iyi erken uyarıcı sistemi, onlardadır.

Komplo teorileri üretmede uzmandırlar – müthiş hayal güçleri olabilir. (Ör: Aydoğan Vatandaş)

Takım oyununda bağlılık ve sadakat beklerler.

Doğal psikolog ve insan gözlemcisi olarak bir dedektif gibi insanı çözebilirler. Kullandıkları ipuçları arasında küçük sözlerini tutup tutmama, jestler, konuşmada duraksama, vücut dili nüansları önemli yer tutar. Söylenen ile söylenmek istenenin aynı olup olmadığı kontrol edilir.

Müşteriler konusunda şaşırtıcı düzey, derinlik ve detayda bilgi toplayabilirler.

Garantinin de grantisiolsun diye iki sigorta birden yaptırabilirler.

Problemleri ve kötü olasılıkları bazen gereksiz yere fazla büyütürler. Bir yumurta için bütün mahalleyi ayağa kaldırabilirler.

Kriz zamanlarında doğal başetme ve çözme yetenekleri ile parlarlar.

Otorite ile meseleleri vardır. Otoriteyi çok büyütür ve büyük olarak algılarlar. Hem otoriteye şüphe duyma, hem de itaat etme ihtiyacı hissederler.

Kurumdaki güç yapısına ve dengelerine çok hassastırlar.

Aktif görülen 6’lar aslında tehlikelere, olaylara tepki vermektedirler.

Parçaları, detayları çok iyi gözlemlerler, analizle karar verirler.

Herkesin niyetini, içyüzünü, duruşunu öğrenmeye çalışırlar, buna göre pozisyon alırlar.

Onların dikkati rakip firmaların üzerinden hiç kaymaz. Tetikte izlerler.

Ortada kriz yokken proaktif ve pozitif bir vizyon ortaya koymada zorlanırlar.

Suçlanmak istemezler. Bu yüzden işten çıkarma gibi kritik kararları işin kitabına ve kuralına göre yaparlar.

Doğal olarak onlar işbirliği yapılacak dostlar ve korunulacak karşı düşmanlar listesini kafalarında çoktan yapmışlardır. O listeden haberdar olmaya çalışırsanız 6’ları daha iyi anlarsınız.

Bir şey öğreneceklerse öğretecek kişiyi çok iyi incelerler, güvenmeleri gerekir. Otoritesi, deneyimi, yetkinliği var mıdır?

Akılları saklı anlamlar, gizli gündem, insanların içini okumaya çalışma, derine inme konularıyla meşguldür.

CIA gibi istihbarat kurumları 6 organizasyonlardır. Güvenlik, otorite, kontroller, korkunç fazla ve detaylı bilgi toplama gibi politikaları buna uygundur.

7 ile çalışmaları zordur. Onların atlamasına, proje iştahına, gazına, risk alışına, istekliliğine şüpheyle ve temkinle bakarlar.

Stres anındayken gereğinden fazla çalışıp müdahale etme, sonuca kolay yoldan varma gibi 3 özelliklerini kullanırlar.

Rahat iken 9 gibi büyük resmi görebilir, kendi yerlerini oturtabilirdiğer insanlara iyi niyet geliştirebilir, takımı birleştirebilirler.

Gelişim İçin Tavsiyeler :

Proaktif düşünme, kendi sisteminizi kurma her zaman için önlem almaktan daha iyi ve köklüdür. Bu konuda Fatih Terim’i örnek alın.

Fakat yerine ve bağlacını kullanın.

İnsanları takdir etmeye, onlar hakkında daha çok hüsnü zan sabibi olmaya uğraşın.

6 ile Çalışıyorsanız:

Öneri ve raporlarınızda var olan ve muhtemel problemleri ve tehlikeleri mutlaka sistematik olarak bulun, sıralayın ve bunlar için ne tedbir alacağınızı belirtin.

Negatif tarafları yansıtmamanız sizin için olumlu bir puan olmaz. Ev ödevinizi iyi yapmamışsınızdır.

Mutlaka sözünüzü tutun. Dürüst olun. Kişisel bütünlüğünüz ve güvenilir olmanız en önemli şeydir. Söylediğiniz ile yaptığınız çelişmesin, eylem-söylem tutarlığınız olsun.

Hemen ondan güven beklemeyin. Güvenmesi zaman alır, zaman tanıyın.

Motivasyonunuzu (fedakarlık, insan sevgisi vs. yerine) maddi nedenlerle ve çıkarlarınızla açıklamanız onların aklına daha çok yatar.

Kararını çabuk vermesi için zorlamayın, düşünmesi için zaman tanıyın. Akıl yürütmenizi, verileri aktarın. Baştan doğal eğilimleri zaten “Hayır” demektir, buna hazırlıklı olun.

Kuralları, sorumluluklarını, onların rolünü belirleyip onlara anlatın.

İkna etmek için karar verdiği konuda onunla tartışmaya girmeyin. Sadece alternatifleri üretip onu haberdar edin.

Abartmayın. Proje ile ilgili noktaları doğrudan olduğu gibi yalın gerçekliğiyle yorumsuz aktarın.

Ondan asıl niyetini öğrenmeye çalışmayın, ama siz niyetinizi, çıkarınızı ifade edin.

Sadakatinize ve grubun içinde olduğunuza onu net ikna edin. Dışarıda kalmayın.

Havada uçan idealleri, hesapsız riski, kontrolsüz istekliliğinizi bir kenara atın ve önerinize negatifleri tuz-biber olarak atın, tedbir geliştirin, B planlarınız hazır olsun.

Sürprizleri sevmezler, tahmin ve güvenlik için destekleyici veri ve bilgiler bularak, pesimist senaryolu, net planlar çıkarın.

7) Yenilik – Macera – Vizyoner – İyimser – Aksiyon

Geçmişi bir kenarar bırakalım, geleceğe bakalım, ne fırsatlar var, bardağın dolu tarafını görelim, olaya iyi tarafından bakmayı bilelim, her canlıyı kucaklayalım, başkalarına değil gelecek için kendimizi geliştirmeye bakalım, projeden projeye koşalım, her çiçekten bir bal alalım, olmadı atalım, yenisini alalım, hayata tebessüm edelim, seçeneklerimiz çok, radarlarımızı açalım, gezelim, görelim, piknik yapalım, yerimizde durmayalım,

Sosyal, resmi olmayan kokteyl ortamlarını severler. Selam ver, gül, tokalaş, hal-hatır, çok güzel fikir, değil mi, görüşürüz, 5 dakika doldu, diğer insana yaklaş..

“Bürokrasi, incik-cıncıkla uğraşamam, çok detay..”

Sanki 4 yaşımdayım da, uyanıyorum, koşa koşa dolaba bakıyorum, orada bir kurabiye olduğunu hayal ederek. Nereden geldiği önemli değil. Dolabı açıp bir şey göremeyince düşünüyorum: “Acaba nerede?”

Kafalarında sonsuz sayıda planlar, projeler, hayaller, fikirler uçuşmaktadır. (40 tilki) Entellektüel olarak yoğun ama kesik, karışık, karmakarışık dağınık düşünceleri vardır.

Beyin fırtınasından, fikirlerinden bahsetmekten, hipotez kurmaktan, hikayeler anlatmaktan hoşlanırlar.

Hızlı hızlı ve aşkla şevkle konuşurlar, konuşmayı çok severler.

Çok konuştuklarından hemen lafa atlayıp karşıdaki kişiyi derinlemesine dinlemezler.

İdeal ülkeleri Brezilya, ideal şirketleri 3M

Başladıkları işi bitirmede, verdikleri sözü yerine getirmede zorlanırlar.

Uzun soluklu projelerde yarıda kalabilirler.

Negatif yönleri ve ihtimalleri görmede zorlanırlar.

İyi başlatıcıdırlar, mesele devamlı olması ve sonuçlandırma. Sadakat, sabır, takip konularında ekstra gayret göstermeleri gerekir.

Çok projelere atlarlar. Tutabileceklerinden fazla söz verebilirler. Aynı anda 2 farklı kişiye randevu verebilirler. Aynı anda hem bir sürü işi birden götürmektedirler, hem de bir çok yöntemi beraber kullanmaktadırlar. Bir şekilde idare edebileceklerini düşünürler.

Bir sürü deneme balonu gönderirler. Biri uçmazsa diğeri uçar. Mantıklı, tutarlı, gerçekçi olmasına lüzum yok.

Tutarsız ve çelişkili davranabilirler.

Öncelikleri belirleme, maliyetler, sistematize etme, finansal rakamların analizi, takipçilik onlara göre değildir.

İnsanları çok iyi gaza getirirler, kendileri de çok motive olurlar. Ama sonuca erdirme aşamasında beklediğiniz gayreti onlardan göremeyebilirsiniz. Çabuk sıkılırlar, başka dala konabilirler.

Gurdijefflere, binlerce yıllık gizemli bir sitemi bulup çıkarmaya bu kadar başka kim uğraşır, bulabilir?

konuya değineceğiz derler ama nedense her konuya sıra gelir, o konuya sıra gelmez.

Değişim öncüsü ve yanlısıdırlar. Belirsizliğe tahammülleri yüksektir.

Ekseriyetle uçuyor olduklarından bazen “ayakları yere basmama” problemi yaşayabilirler.

İyi bir iş fikri onlara göre işi bitirir.

Düşünce paylaşımı, networkleri, değiş tokuşundan istifade ederler.

Algılarını ve seçeneklerini hep açık tutmak isterler.

Riya tacirleri, büyük planların, kavramların, fikirlerin babaları, yeni bir bakış açısını görenler,

Kariyerleri dalgalı ve zikzaklıdır. 9’dan 5’e işi sevmezler. Kariyere takılmazlar. Hayatları kariyerleridir. Çoğu zaman serbest çalışır, danışmanlık yapar, freelance çalışır, projeler üzerinden giderler. Şirket içi girişimciliğe yatkındırlar.

Hiyerarşiye alerji duyarlar. Eşitlikçidirler, sınırlar çok belirsizleşir, hesap verme ve sorumluluk kaynayabilir.

Çok iyi danışman olarak çalışabilirler. Etrafta dolaşarak yönetim anlayışını benimserler. Bir vizyon benimserler ve karizma ile bunu çok iyi iletirler. İnsan networkleri çok önemlidir, fikir alışverişi için.

Disiplinler arası düşünmeye yatkındırlar.

Seyahat etmekten, yeni insanlarla tanışmaktan, farklı yerleri ve yerel kültürleri araştırmaktan çok hoşlanırlar. İhtimal ki Evliya Çelebi ve Barış Manço de 7 idiler.

Peter Pan gibi: “Kahretsin, ne kadar akıllıyım!”

İlhamların sonu kesilmez: Ennegram kentleri, Kişilik Bantları Tiyatrosu, Ennegram okulları, Türkiye Ennegram Camiası Geleneksel Eğitim Festivali….

7’lerden çok pilot, paraşütçü çıkar. Çünkü uçmayı gerçekten severler. Kendilerini tepede, kuşbakışı izliyor konumda isterler. Onların dünyası, fikirleri, projeleri havadadır. Yere inmemiştir.

Tutarsızlıklarında tutarlıdırlar. İşleri hep karıştırmak, challenge etmek, uyarmak, yenilik ve değişim öncüleridirler.

Empatileri, duygusal yoğunlukları azdır, ilişkileri yüzeysel yaşayabilirler.

İşi bağlama, kapatma, sonuca erdirme konusunda isteksiz olurlar, her zaman yeni alternatifler, açılımlar, ihtimaller vardır çünkü.

Üretim, sabırsızlıkla, aşkla, yüksek ideallerle ortaya çıkar. Tabağımda hazmedebileceğimden hep fazlası olmalıdır.

Çocukluklarının mutlu geçtiğini söyleyebilirler, eşeleyince belki de öyle değildir. Bir ayrılık, terk, acı nedeniyle dünyanın korkulu ve acılı yüzünü keşfetmişlerdir ama bunu reddedip oyunlarını oynamaya geri dönmüşlerdir. Sanki o gün bu gündür o oyun oynama numarasına devam etmektedirler.

“Nobel ödülü ile ilgilenmiyorum, rahatsız edici. Şeref ödülleri üniformaları, apoletleri hatırlatıyor bana, sevmiyorum. Ben ödülümü çoktan aldım. Ödül, keşfetmenin zevki, buluşun sevinci, başkalarının onu kullanmasını görmek” “Bakın şu gerçek, şüpheyle, belirsizlikle, ve bilmeyerek yaşayabilirim. Konu üzerinde düşünür anlayamazsam başka konuya geçerim. Amaçsız bir biçimde gizem dolu evrende kaybolmuş olmak bein korkutmuyor.” “Dünya hakkında daha fazla bir şeyler öğrenmeye bakıyorum. Eğer herşeyi açıklayan basit bir yasanın bulunduğu ortaya çıkarsa ne güzel. Onu keşfetmek çok güzel olurdu.” Keşfetmenin Mutluluğu – Richard Feynmann

İnteraktif, multimedya ile öğrenmeyi severler. Sezgiyi, sihiri, rengi, disiplinlerarası seyahati severler.

7 organizasyonlar yatay, esnek, NBC gibi, enerjik, az kurallı. Kim kime rapor eder? Herkes herkese!

Daha üste çıkmak isteyen komedi yazarları gibi önceki ortaya konan fikrin üzerine başka bir şey şeklinde nonlineer toplantılar olur. Ortada konu birliği kalmasa da çok heyecanlı, eğlenceli, zevkli mütalaalar olur.

Hızlı değişim, esneklik, yüksek profesyonellik, disiplinler arası düşünme, karmaşa, iyi planlama, iyimserlik, yenilikçilik gerektiren durumlar onların habitatıdır.

Gelişim İçin Tavsiyeler :

Fikirlerini organize etmede, paketlemede, outline çıkarmada, bağlantıları kurmada, konu dışına çıkmamada kendinizi geliştirin.

Mutlaka yere inin. Projenin maliyet boyutu, fizibilitesi nedir? Raporlayın.

Olabilecek en kötü ihtimalleri düşünün ve hesaba katın. Alternatif planlar ve önlemler oluşturun.

Yapabileceğinizi düşündüğünüzden azını söz verin. Vaadlerinizi minimumda tutun. Farkında olun ki insanları hayal kırıklığına uğratmama adına beklentilerini çok yükseltiyorsunuz ve yapamayabileceğiniz sözler verebiliyorsunuz. Bazen söz verdiğinizin de farkına varmayabiliyorsunuz.

Büyük vizyonunuzu masaya yatırın, parçalara ayırın, pratik hedefler ve adımlar atın, gerçekçilik düzlemine indirin, uygulama yolları araştırın.

Dünyadan Mars’a: Bizi duyabiliyor musunuz? Artık inin, yeterli.

İşin rutinlerine ve ailelerine daha çok eğilmeliler.

Geçmişi hatırlamak için günlük tutabilirsiniz.

Her aklınıza gelen düşünceyi ifade etmek durumunda değilsiniz.

Dikkat edin, insanları bazen sallıyorsunuz, dinlemiyorsunuz, onlara dikkatsiz ve özensiz davranabiliyorsunuz, neşelenmelerini söyleyip duygularını hafife alabiliyorsunuz, hatta alay bile edebiliyorsunuz. Niçin? Neden korkuyorsunuz?

Dinlerken, “Şimdi ne patlatayım, hangi orjinal fikrimi püskürteyim, ne söyleyeyim?” diye düşünmekten vazgeçin. Kendinizi vererek dinleyin. Bu bir tek adam oyunu değil, empati oyunu, empati.

Kişisel disiplin anlayışınızı, organize olmayı, işleri zamanında yetiştirmeyi, önceliklerinizi belirlemeyi geliştirin. İşi parçalara bölün ve sabırla yapmaya koyulun.

Nehri geçerken at değiştirmeyin.

Bol soru sorma, alternatifler retme, insanları gaza getirme, vizyoner bakış açısı getirme konuları sizin güçlü yönleriniz. Bunların iyi kullanın.

Düşünce, fikir sarhoşu olmayın. Yavaşça işleyin, yudumlayın, düzenleyin. Maymun iştahlılıktan kaçının, öncelik sırasına koyun.

7 ile Çalışıyorsanız:

Anlaştıklarınızı yazıya geçin, teyit edin, basa basa vurgulayın. Çok sıkı takip edin, zaman takvimini kontrol edin. Kötü ihtimalleri ve zayıflıkları vurgulayın. En önemlisi, işi sonuca bağlayın.

Hızlı konuşurlar, hızlı iletişime geçerler. Çabuk alışveriş için hazır olun. Söz almak istiyorsanız yazılı hale getirin.

El sıkma, gülümseme, yapalım deme, katılma, istekli olma, varım deme söz verme değildir.

Vizyonunu, hayallerini paylaşın, ifade etmesi için ortam hazırlayın. Diğer insanların fikirlerine sahip çıkması, onaylaması hayata geçirmesi onları çok mutlu eder.

Çok soru sormanızı isterler ve beklerler. Soruları cevaplamayı, hipotez kurmayı çok severler.

Sınırları, son tarihleri iyi belirleyin ve takip edin. Ama bunu yaparken otoriter olmayın, anlaşmaya varın.

Probleminizi onunla paylaşın, sürecin içinde olmak isterler, hatta problemde fırsatlar da görebilirler.

İş tanımları onlar için çok belirsiz, kaygan olabilir. Sorumlulukların ve beklentilerin çok açık net ifade edilmesi şarttır.

8- Lider, Girişimci, Meydan Okuyucu

Baba gibidirler, hem sevebilir hem dövebilirler. Paternalist lider anlayışına en yakın gruptur.

Reayalarına çok iyi bakarlar, iyi ikramda bulunurlar, cömert ve kollayıcıdırlar.

“Ne söyleyeceksen doğru düzgün söyle kardeşim! Bam, bam, bam! Yok öyle kıvırma, mazeret!”

İnsanların ağlayan, mazeret üreten, sümsük, güçsüz tavırlara girmesinden hiç hoşlanmazlar.

Ondan başka,altındakileri kimse azarlayamaz.

Ona göre konsensüs, ne istediğini herkesin bilip çok iyi anlaması için uğraşmaktır.

Önce davranışta bulunur, sonra düşünür. Özellikle kızgın olduğu zamanlarda kendine hakim olmakta zorlanır.

Bir yerde adaletsizlik varsa herkes adına ilk hak arayacak ve karşı çıkacak olan 8’dir.

Yüksek sesle, açık, net konuşmayı çok severler. Konuşmak ve kendi konuşmalarını duymak çok hoşlarına gider.

Zerafet, Letafet, Nezaket konularında biraz daha gayret göstermeleri gerekebilir.

Onunla çalışması zevkli ve eğlencelidir. Takımındakilere “Hey millet! Aksiyon, hareket, asıl büyük iş burada!” mesajı verirler. Ama çok takipçi, zorlayıcıdırlar.

Saddam, Milosevic, Yeltsin gibi zalim ve diktatörler bu banttan çıkmışlardır. Ancak bu kişilerin zulmüne karşı koyabilecek birileri varsa onlar da 8’lerdir. Yavuz Sultan Selim ve Hz. Ömer (adaletin simgesi kutuplar) de 8’in zirvesini temsil ederler.

“Passenger 57” filminde vahşi bir terörist uçağı ele geçirdiğinde kokpiti basar ve sınayıcı soruyu sorar: “Buraya kim bakıyor?” Kaptan “Ben!” dediği anda kurşunu yer. Yardımcı kaptana döner ve tekrar sorar: “Buraya kim bakıyor?” Yardımcı kaptan: “Siz!” diye bağırır ve hayatı kurtulur.

Dünya bir güç oyunudur. Ya yenersin, ya da yenilirsin. (Have lunch or be lunch!)

Gücü kendi istekleri, kendi çalışanlarının savunması ve güçsüzleri destekleme amaçlı kullanmaktan hoşlanırlar. Hedef ve başarı değil güce ulaşma isteği onları harekete geçirir. Bunun için şirket, parti, ordu, ne gerekiyorsa kurarlar. Bazen nereye gidildiği bile önemli değildir, yeter ki onlar sürücü koltuğunda olsun.

Bazen kendilerinin aciz, güçsüz, ölümlü olduklarını unutabilirler.

Cüneyt Arkın (Ala Geyik),

Don Karleone (Baba), Muhammed Ali, Deli Yürek, William Tell

Çocukluklarında dayak yemiş, aşağılanmış, alaya veya haksızlığa uğramış, zorlu bir hastalığa yakalanmış, aileleri ciddi yoksulluk geçirmiş olabilirler. Her ne olduysa 8‘ler önemli mesajı kapmışlardır: Ya savaşacaksın, ya öleceksin. Ve de onlar savaşmaya karar vermişlerdir.

Kendini ve pozisyonunu savunabilmek onlar için çok önemlidir. Teslim olmak ve pes etmek yoktur.

8 bir baba genç oğluyla yürürken bir yabancıyla kavga etmek zorunda kalır. Oğlu babası kavga ederken kaçıp bir köşeye saklanır. Babası yabancıyı dövdükten sonra oğluna döner: “Sen nerdeydin?!”

Onlar için, çalışanların kendini göstermeleri, toplantıya, sunuma, şirkete gelmeleri, katılmaları ve boy göstermeleri çok önemlidir.

İş yaşamında, politikada, her platformda aktivistlerin çoğu 8’dir. İllegaliteye yatkındırlar. Okulda çete reisleri ve mafya mensuplarının çoğu 8’dir. Kendilerine sorarsanız şerefli bir biçimde adalet savunuculuğu yapmaktadırlar.

Aslında 8’ler kendilerini ormanın kralı olarak değil belki büyük kalpli, masum, içi dışı bir, oynamayı seven bir kedi gibi görürler. Onun için onlara duyarsız dendiğinde üzülürler. Sert duruşlarının altında derin bir şefkat, yumuşaklık ve hassasiyet vardır.

Hayat, iskambildeki tüm kağıtları açmaktır.

Bedeni hisleri (yeme, içme, uyuma, şehvet) çok kuvvetlidir. Doğal bir çekicilik ve cazibeleri vardır. İffetlerini koruyabilmeleri onları amudi olarak yükseltir. Bu yüzden Efendimizin oruç tutma tavsiyesi elzemdir.

Doğuştan lider olarak doğan onlar olsa gerektir. Çekicilikleri, yüksek enerjileri, esprili oluşları, etrafındakileri kolayca yönlendirebilmeleri onları imrenilen doğal yönetici ve liderler haline getirir.

Bir yerde haksız bir uygulama yapıldığında ilk karşı çıkacak ve engelleyecek onlardır. “Kötülüğü elinizle, muktedir değilseniz dilinizle engelleyin. Yapamıyorsanız kalbinizle buğzedin”

Hoşlukla, maskelerle, diplomasi ile hangi toplumsal sorun çözüldü ki? En iyi çözümler herkesin samimiyetini masaya yatırdıktan sonra ortaya çıkar.

8’ler kompleksliğe, gri alanlara, belirsizliğe, yatay düşünmeye pek yatkın değildirler. Dünyalarında siyah-beyaz basitliği, başının dikine gitme vardır. Daha geniş perspektife ihtiyaçları vardır.

Kavga, iyi bir karşılaşma, bilgi alışverişi, gerçeklerin ortaya çıkma imkanıdır. Üstelik karşı tarafa haddini bildirir.

8‘ler suyu test etmeyi, sınırları yoklamayı, diğer insanları ve bantları dürterek provoke etmeyi içten içe çok severler.

Yapılan kötülük cezasız kalmaz. Suça göre ceza verilmelidir.

Fiziksel iştahları ve enerjileri gerçekten zirvededir. Bu yüzden nefsaniyetle ilgili arzuları da çok güçlüdür. Yaşamı yoğun deneyimler halinde ve aşırı dozda yaşamak isterler.

Dünyalarını ve çevrelerini hem kucaklarlar, hem de gözdağı verir gibidirler. Liderlik anlayışında da bu yakınlık ve meydan okuma vardır.

Kendi güçlü yönlerini görme ve karşıdakinin güçsüz yönlerini görme eğilimleri vardır.

Hükümranlık alanı bir 8 için çok önemlidir. Zaten astları de onun varlığının bir uzantısı, teb’ası, halkıdır ve bu alanın içindedir. Bu yüzden çevresindekilerin özel hayatlarına kolayca müdahale etme hakkını kendilerinde görebilirler.

Diğer insanların görüş ve düşünceleri bazen onlar için çok uzak ve önemsiz görülebilir.

Emrederek, buyurarak yönetim. Karizmatik liderlik.

Bilgiyi işlemede, alternatiflerin negatif yönlerini görmede çok iyi değillerdir. Karar verme biçimleri, daha çok sezgilerine ve altıncı hislerine dayanarak olur. Karar verme süreçlerinde katılımcılık konusunda kendilerini geliştirmeleri gerekebilir.

Jack Welch – “Straight From My Gut”

Sosyal etkiye ve baskıya en kapalı grupturlar. (Yoğurt deneyi)

Kriz zamanlarında kolay hakimiyet kurarak kaosu önler, otoriteyi sağlar, gidilecek tek yönü belirler, aciliyetli işlerde harekete geçerler.

Çoğu zaman tavırlarının bazen etraftakileri ürküttüğünü ve gözünü korkuttuğunu görmezler.

Girişimcidirler, bir iş kurmak ve yönetmek, bir şirket sahibi olmak onlar için çok anlamlıdır: “Elinden kaç kişi doyuyor, maaş alıyor, istihdama kavuşuyor?”

Çalışan ve yönetilen olarak uyum göstermede zorlanırlar. Yönetilmeleri zordur. Alttan almak, göz yummak, haklarından taviz vermek literatürlerinde yoktur. Ama üstlerine saygı duyuyorlarsa destekleyici sağ kol olurlar.

“Benim için içimden gelmediği halde gülümseyerek evet demek, ağzı dolusu kumla taşla kalmaktan zordur.”

“Ben herkesle kolayca çalışabilirim, problem değil. Ama bazen insanlar benimle çalışmakta problem yaşayabiliyorlar.”

“Zaten ne kadar salak varsa, sümsük adam varsa beni bulur.. Saçmalık, lafı güzaf, zırvanın daniskası..”

Çok iyi bir takım oyuncusudurlar – ama takım kaptanı oldukları zaman.

Yapamazsın demek onu çok kızdırır ve harekete geçiren etkili bir sözdür. “Yapamazsın dedikleri zaman inanılmaz bir haz duyuyorum, bu anne sütü gibi.” Bu lafı söyleyenin yüzüne çarpabilme zevkini 8’den başkası anlayamaz.

Tartışmada bazı 8’lerle mücadele etmek için aynı üslubu kullanmanız gerekebilir: “Bullshit! Bunlar senin saçmalığın!” Böyle demek onları en etkili susturma yoludur.

Hızlı hareket, risk, belirsizlik, acımasız rekabet ortamları olan petrol, ağır sanayi, medya, ulaşım sektörlerinde ancak 8 tipi sıkı organizasyonlar ve yöneticiler başarılı olurlar. Microsoft 8 bir organizasyona örnektir.

Stres anında aslan o muhteşem hareket gücünü kaybeder, kafesine döner, 5’e gider, içine kapanır, nerede hata yaptığını düşünür, kararsız kalır. Ama bu süreç yararlıdır, duygularını ayıklamayı, bilgiyi işlemeyi, perspektif kazanmayı, hatalarını görmeyi, enerjilerini yenilemeyi bu şekilde yapabilirler.

Güçlü anlarında 2 gibi şefkat kahramanı, sevecen, duyarlı, nazik, güven verici, yardımsever, hizmetkar lider, harika yöneticiler olurlar.

Gelişim İçin Tavsiyeler :

Öfke anında abdest alın, ayaktaysanız oturun, uzanın, yüzünüzü yıkayın. “Sabır ilk toslamada olandır.”

Sonuçları düşünerek, mantığınızla hareket etmeye çalışın. Etrafınızdakileri kızgınlığınızla ve tarzınızla ilgili uyarın.

Elemanlarınızı asla diğerlerinin arasında azarlamayın.

Elemanınıza olumsuz feedback verirken, onun kişiliğiyle değil işle ilgili yorumları aktarın. Spesifik olmaya, kırıcı olmamaya, insanla uğraşmamaya, tehditkar olmamaya dikkat edin. Ve ayrılırken elinizi sırtına koyarak onun firma ve sizin için ne kadar değerli olduğunu vurgulayın.

Elemanlarınızın duygu ve düşüncelerine daha açık, hassas olun.

Her zaman olaylara müdahale etme isteğinizi geriye çekin, akışa ve kadere bırakıp tevekkül edin.

Acizliğinizi, güçsüzlüğünüzü derinden anlayın. Hastalık anında bunun için şükredin. Oruç tutun, bedeni ihtiyaçlarınızı minimize etmeye çalışın.

Farklı görüşlere, gir alanlara, kendi bakış açınızdan farklı olan yaklaşımlara daha fazla açık olun.

Bazı doğal gördüğünüz davranışlar insanların özel yaşamına girme ve müdahale etmedir. Daha diplomatik ve temkinli olun, izin isteyin.

Ego ve enaniyet damarınızı terbiye etmek için elemanlarınıza hizmette bulunun, öfkenizi çevreniz yerine nefsinize yöneltin.

8 ile Çalışıyorsanız:

Toplantıya, şirkete gidin, işinizin başında olun. Bizzat bulunmak çok önemli.

Ne demek istiyorsanız açık ve net söyleyin. Görüşlerinizi ve pozisyonunuzu dürüstçe doğrudan ifade edin.

Duruşunuzdan emin olun. Onlar saygı beklerler. Onlar büyük, önemli adamlardır. Onun karşısına çıkarken kendinize çeki düzen verin, dik durun, kendinizden emin davranın.

Mazeretle, şikayetle, ağlama ile katiyen karşısına çıkmayın. Sonuçtan haber verin.

Hatanızı mertçe kabul edin, büyük ihtimal kolay affedeceklerdir.

İkna yöntemleri: “Seçeneklerimiz bunlar. Eğer bu yoldan gidersek, daha çok zorlanacağız, daha sıkı ve sert çalışmamız gerekecek, diğer firmalarla yüz yüze rekabet riski var.”

“Hayır, size kesinlikle katılmıyorum. Her şey kontrolüm altında, proje liderleriyle tek tek görüştüm. İşte rakamlar.”

Meseleyi dallandırıp budaklandırmadan siyah-beyaz aktarın, felsefi boyutlara girmeyin.

Kavga anında tartışmaya cevap vermeyin, karşı karşıya gelmeyi göze almayın, sizin aleyhinize olur.

Bırakın bazen kızgınlıklarını ifade edip boşaltsınlar, kurtulsunlar.

Organizasyon için çok tehlikeli olan doğal liderler 8 çalışanlardan çıkabilir. Yetkilerini ve alanlarını genişletmeye, aşmaya çok eğilimlidirler. Sınırları belli edin.

9- Arabulucu, Barışsever, Diplomat

“Yaşamımın çoğunu diğer insanların yaşamlarını inceleyerek geçirdim.” Margaret Mead

“Üstün zeka iki zıt görüşü akılda aynı anda tutabilmek ve hala işlev gösterebilmektir.”

“Zıt görünen şeyler sadece perspektif farklılıklarıdır.”

“Sen de haklısın”. Nasreddin Hoca

“Bir yerde bir tartışma ve kavga oluyorsa mutlaka iki taraf da suçludur.”

“Karar vermemek de bir karardır.”

“Daha fazla kişinin görüşüne ihtiyaç var.” “Hesaba katmadığımız noktalar var ama..” “Acaba herkes bu teklife katılır mı?”

“Dur bakalım nolcak.. Bekleyelim.”

“Çok doğal. Zaten öyle olur. Hiç heyecanlanmadım.”

İyi lider az konuşur ve geride durur, takım amaca ulaşınca da “Biz kendi kendimize yaptık” der.

Bir işin pozitif ve negatif yönlerini aynı anda en net onlar görebilirler. Samimi olarak ikna olup kolayca pozisyon değiştirebilirler. Tam tersine inatçılık, ayak direme yolunu da seçebilirler.

Farklı dünyalar, görüşler, zıtlıklar arasında ortak noktaları bulmak; daha anlamlı bir bütüncül sentez oluşturmak için mücadele verirler.

Ennegram’ın tam tepesinde doğal orta tepe nokta olduklarından diğer tüm bantları ve perspektifleri en iyi onlar görebilirler.

Stres altında 6 gibi endişeli, şüpheci, suçlayıcı, rahatsız hissederler.

Rahat anlarında 3 gibi esnek, hızlı, ileriye gidebilen, harekete geçebilen yapıya kavuşurlar.

İşbirliğine ve takım çalışmasına açık, geçimi kolay, kolay kolay sinirlenmeyen, sesini yükseltmeyen, cool, sevilen, nazik, efendi kişilerdir.

Aşırı istemek, seçmek, bunun için mücadele etmek, yüz yüze gelmek, yoğun duygular, öfkeyi ifade etmek tehlikeli girişimlerdir. Çünkü başkalarıyla uyum içinde olmak ve kavgadan kaçınmak bu durumda zorlaşır.

Beni kabul edin; kızgınlığımdan, güçlü duygularımdan, kendi gündemimden taviz vereyim.

İnsanları değiştirmeye en kapalı grup onlardır.

Roller: ortalığı yatıştırma, konsensüs sağlama, arabuluculuk, aşırı uçları buluşturma, ortada olma, iki tarafı da tanıma, gri alanlarda dolaşma, büyük resmi görebilme, esnek ve organik davranabilme, sistemci düşünme

Çok esnek ve ihtiyaçlara cevap verici olduklarından Halkla İlişkiler gibi görevleri başarılı olarak yerine getirebilirler.

Konsensus ile karar verme tekniğini kullanırlar. Herkese söz verilmesi, farklı görüşlerin ifade edilmesi önemlidir. Çok iyi dinleyicidirler ve toplantı yöneticisidirler.

Felsefe taşı gibi etrafındakilerin gerçek ihtiyaçlarını, cevherlerini, pozitif yönlerini, gelişim ihtiyaçlarını empati yetenekleri sayesinde sezerler ve onlara yol gösterirler.

Yargılamadan değer ve önem vererek dinlemeyi çok iyi yaptıklarından yönlendirme ve psikolojik danışmanlık konularında yeteneklidirler.

Çalışanlara koşulsuz pozitif bir saygı beslerler. Herkesin bağımsız bir biçimde yetenekli ve yetkin olduklarını düşündükleri için yetkilendirme, (empowerment), delegasyon konularında iyidirler.

Ama diğer insanların projeleri ve gündemleri arasında kendi benliklerini, kendi yollarını, gündemlerini unutabilirler. Kolayca taviz verebildiklerinden kendi ihtiyaçlarını, amaçlarını, niyetlerini gözardı ederler.

Baskı ve acele altında kolay karar veremez, aksiyona geçemezler. İşi akışına ve doğal haline bırakırlar.

Kolay kolay otobüs kaçırmamak için koşmazlar, telaş etmezler. Nasıl olsa yenisi gelir.

Düzenli ve tutarlıdırlar, günlük rutinleri, beklentileri ve sevdikleri şeyler bellidir.

Onunla tartışmaya gittiğinizde sizi teşvik ederler, hatta aynı görüşte olduklarını söylerler.

Kendi zayıf yönlerini görmede ve karşısındakine hak vermede iyidirler.

“İlk bakışta arkadaşça ve kabul edici duruyordu. Ama herkesin kişiliğinin zor, uç, sivri yönlerini eritmesi konusunda ısrarcı olduğunu ve uyumsuzluğa tahammülünün düşük olduğunu farkettim.”

Performans değerlendirmesi ve spesifik feedback verme konularında zayıftırlar. Yanlarında çalışanların iş heyecanı ve hayal gücü düşebilir.

Sadece ikna yolunu kullanır, sınırlara müdahale etmekten, yönetmekten, zorlamaktan kaçınırlar.

Osmoz, geçişme yoluyla öğrenirler . Grubun ritmi, dalma, daldırma, gevşeme, bütünlük, karışma, sentez..

Maundering: Anlaşılmaz ve tutarsız bir şekilde konuşmak, aylak aylak dolaşmak.

2 ve 9, çevresindekiler üzerine odaklanmaları yüzünden karıştırılabilirler. 2’ler kişiliklerini ayarlar ama gündemlerini değiştirmezler. 9’lar ise kişiliklerini değiştirmez, ama gündemlerini kolayca değiştirirler. 2’ler ihtiyaç karşılamaya, 9’lar kendiniz olmanız için sizi teşvik etmeye odaklanırlar.

Bilinçli ve planlı değişime inatçı ve kararlı bir direnç gösterebilirler. İşi yavaşlatma, içten içe harekete geçmeme, löp gibi kalakalma sağlıksız 9 belirtileridir.

Değişim risktir, çünkü hesaba katılacak sayısız faktör vardır: müşterilerin görüşleri, şirket çalışanlarının görüşleri, hissedarların görüşleri, sosyal paydaşlar, teknoloji, rakipler..

Odaklarını daraltamadıklarından çok kolayca dikkatleri dağılabilir. Odak noktada değil, çevredeki dairede dolaşırlar.

Detaylar ve takipçilik konusunda hassas olmayabilirler.

Ciddi bir Problem konusunda 9 sözü: “Korkmayın, 100 sene sonra bu kimsenin umurunda olmayacak.”

Kendilerini; kendi kontrollerinin dışındaki olayların mahkumu gibi hissederler.

İlişkilerini kolayca sona erdiremez, gruptan veya şirketten ayrılmakta zorlanırlar.

Etraftakilerin duymaktan hoşlanacakları şeyleri söylemeye meyillidirler. Bu demek değildir ki sizinle aynı görüşteler. Hayır demekte gerçekten zorlanırlar.

Sınırların, prosedürlerin, rapor zincirinin, ödüllerin, karar verme mekanizmalarının belirli olmasını isterler.

Kitabına göre veya geçmişteki deneyimlerine göre karar verdiklerinden kolay kolay risk almazlar.

Bir projeyi başlatma ve harekete geçmede zorlanıp geç kalabilirler. Ama işe başladıkları zaman çok metodik ve istekli olabilirler, özellikle son güne kalan işlerde.

Önem derecesi yüksek yapılması gereken işleri daha önemsiz işlerden ayırt etmede zorlanır ve çok dağılırlar.

Geçmişe, değerlendirmeye, bilgileri hazmetmeye, grup kararına varmaya zaman olmadığı sıkı pazarlık, sert rekabet, hızlı iş bitirme ortamlarında strese girer, karar veremez ve harekete geçemezler. Az stres, az deadline, az zıtlaşma isterler.

Weber’in bürokrasi anlayışı 9’a yakındır: adaletsizliği, keyfi uygulamaları, zıtlaşmaları ortadan kaldırır. Kaostan düzen çıkaran organizasyonlardır. Herşey beklenebilir, rutin, bol bilgi, standart prosedür. Grup bireyden daha önemlidir. Terfi kıdeme bağlıdır, performansa değil. Kararlar sistemde meydana gelir, kimse sorumlu değildir. Pasiflik olur, kararlar ortada kalır, herkes topu birbirine atar, kimse inisiyatif alarak akışı bozmak istemez, birey sistem çarklarında kaynar.

Ne zaman yeşerirler ve iyi karar verebilirler?

ž Çok fazla bilgi, çok fazla paydaş/ilgili kişi varsa,

ž Tartışma çıkma ihtimali varsa,

ž Meseleleri derin düşünmek gerekiyorsa ve buna zaman varsa

ž En iyi sonuç fazla görüşü ve insanı hesaba katarak elde edebileceklerse

Çok genel direktifler veriri, esneklik tanır, saygıyı gözetir, delege eder, detaylara karışmazlar.

Çalışanlarla sürekli diyalog ve fikir alışverişi içindedirler. İyi niyete ve yardımlaşmaya önem verirler.

Problem çıkaran, geç gelen, sivri çalışanlarla direk tartışmak yerine genel olarak herkese yönelik hatırlatmada bulunurlar veya kural koyarlar. “Arkadaşlar keşke şöyle yapsalar..”

Problem değil süreç odaklıdırlar. Kimseyi suçlamaz, sorumlu aramazlar. “Ne şiş yansın ne kebap.” Onun yerine herkesin katkıda bulunmaya devam edebileceği sistematik çözümler ararlar.

İş tanımlarını, rutinleri, prosedürleri (4 ve 7’lerin aksine) severler. “İşleri otomatiğe bağlama”

Bakış açımız uzun dönemli ve geniş olursa, herşey sonunda yerli yerine oturacaktır.

Hedef verme anlayışları: “Yapabileceğinin en iyisini yap.”

Gelişim İçin Tavsiyeler :

“Şimdi ne yapayım?” diye sormayın. “Şu an neyi bitirmem gerek?” diye sorun ve o işi bitirin. Dikkatinizi dağıtmadan somut sonuca ulaşmak için konsantre olun.

Unutmayın, sizin probleminiz dışarıda hiçbir şey bırakmama, atlayamama problemi. Daha az öncelikli ya da istenmeyen alternatifleri tutmayın, ortada bırakmayın. Kararı uzun süre sürüncemede bırakmayın. Akıllı köprü arayıncaya kadar deli suyu geçer.(Analysis paralysis)

Odağınızı daraltın. Her zaman büyük resmi görmek işe yaramayabilir. Küçük küçük bölüp çözün, adım adım ilerleyin.

Merak etmeyin insanlar sizi duyuyor ve anlıyorlar. Onun için tekrar tekrar aynı şeyleri söylemeyin.

Her karşılaştığınız konuda kendinize sorun: “Bu benim meselem mi? Başkalarının problemlerine çok fazla mı eğiliyorum? Onları kendi problemlerini çözmeleri için güçlendiremez miyim?”

Yanınıza detaylarla ilgilenecek ve sıkı takip yapacak birini bulun.

Hem projelerde hem hayatınızda misyonunuzu, hedeflerinizi net, yazılı hale getirin. Gündeminizde istediğiniz şey nedir?

Muğlak, kaçamaklı, iki anlamlı, şüphe kaldırır üslubunuzdan vazgeçin. Spesifik, net, doğrudan konuşun. Lafı dolandırmayın, kafaları bulandırmayın.

Müşteri anında cevap bekler, çalışanlara yön gösterilmesi gerekir, iş yaşamında çabuk karar verebilmek ve hızlı hareket şarttır.

Hoşluk, kabullenme, güven her problemi çözmez. Problemin içeriğiyle uğraşmalısınız.

Kendini yenileme, aksiyon ruhu kazanma, metafizik gerilim, vazife alma, cihad ruhu konularında hassasiyet göstermeliler ki ülfet ve ünsiyete, malayaniyata düşmesinler

Kendilerini koruyabilecekleri nezih ortamlarda bulunmalılar. Gerektiğinde ortama ayak uydurmamayı da bilmeliler.

Kriz zamanlarında uyum, dostluk, hoşgörü, demokrasi işi çözmez.

9 ile Çalışıyorsanız:

Onlara karar verdirmenin yolu, aranızda farklı görüşleri onun yanında tartışmanızdır. Onlar çözümü arabuluculuk yaparak bulurlar.

“Hangi seçeneği istiyorsunuz?” yerine “Hangisi sizi rahatsız eder? diyerek opsiyonları daraltın.

Onlara spesifik perfromans hedefleri koyun. Boşluk bırakıp doldurmasını söylemekten daha etkili olacaktır.

Verdikleri sözleri esnek ve belirsiz olabilir. Bunları yazılı hale getirin, son tarih koyun ve sıkı takip edin. Anlaşmalar konusunda belirsiz, unutkan davranabilirler.

Susmaları ve onaylamaları aynı görüşte oldukları anlamına gelmez. Evet demeleri “evet” anlamına gelmez, böyle dediklerinin bazen farkında bile olmayabilirler.

İkna için süreç sonunda grup olarak nerede olacağınızı vurgulayın.

Zaman kısıtlıysa karar verme işini 9 yöneticinizden beklemeden kendiniz inisiyatif alarak yapılması gerekeni yapıp onayını alma yöntemini deneyebilirsiniz.

Debdebeyi, tantanayı, gösterişi sevmezler; doğal bir alçakgönüllük gösterin.

Kontrol edici, baskın olmayın. Gerçek işbirliği için çalışın.

Rollerini, bütün içindeki yerlerini, beklentilerinizi iyice ifade etmenizi isterler.

Onlarla düzenli görüşün ve görüşürken tüm dikkatinizi onlara verin, telefonla başka işle uğraşmayın.

Kaynakca  – Birkac farkli kurs bu konuda egitim verdiklerini belirttiler, kendi notlarinin oldugunu da iddia edenler oldu.  Internetten alinti oldugu icin kaynak belirtemeyecegim

En başa dön