Sigara içiyorum; çocuğuma sen içme demenin faydası var mı?
Sigara en yaygın olarak kullanılan bağımlılık yapan maddedir. Sadece gençler değil birçok anne ve baba düzenli olarak sigara kullanmaktadır. Çocukları madde kullanımından korumak için anne ve babaların nasıl rol modeller olduğu önemlidir. Çünkü çocuklar anne ve babalarından gördüklerini daha kolay benimserler. Ancak sigara içen anne ve babalar çocuklarına nasıl içmeyin diyecekleri ve daha da önemlisi demelerinin bir anlam ifade edip etmeyeceği sadece ebeveynlerin değil bilim adamlarının da merak ettiği konularında başında gelmektedir. Cevap ise çok net ve basit; doğru bir yöntemle doğru şeyler söylendiğinde çocuklar daha geç başlayabiliyor veya hiç kullanmıyorlar. Daha da önemlisi anne ve babanın tavrı sadece sigara içmemelerine değil onların sigara içen arkadaşları arasına girmemesini de etkilemektedir.
Aileler çocuklarıyla yaptıkları günlük konuşmalarda sadece evin kuralları, toplumsal ve kültürel değerlerden değil madde ve özellikle sigara kullanımından da bahsetmektedirler. Ancak bu görüşmelerin niteliği beklenilen gayeyi etkilemektedir. Mesela sıklıkla sigara hakkında konuşmak faydalı sonuçlar vermiyor; hatta sigara kullanımını arttırdığını bulan bilimsel çalışmalar da var. Sigaranın zararlarından ziyade çocukların günlük hayatta karşılaşacakları problemler ve onlarla nasıl baş edileceği hakkında konuşmak daha isabetli oluyor. Özellikle arkadaş çevresi, akran baskısı, arkadaşlar tarafından nasıl madde teklif edildiği, bu tür durumlarda neler yapılması gerektiği gibi konular gençlerin çevrelerine karşı daha duyarlı hale gelmesine katkı sağlıyor. İşin sağlık boyutundan daha ziyade insanın nasıl olup da bu maddelere başladığı ve sonrasında bırakamadığı anlamak gençlere daha çok fayda sağlıyor.
Ailelerin sigara konusunda daha yapıcı ve çocukların duygu ve düşüncelerine daha saygılı olması gençleri sadece sigaradan uzak tutmuyor; sigara içenlerle arkadaşlık yapmasını da engelliyor. Sigaraya karşı tavır geliştiren ve özellikle kendilerini zor durumda bırakacak sosyal ortamlar konusunda duyarlı olan çocuklar sigara içenlerden de uzak durmayı tercih ettiği görülüyor. Kısaca önemli olan husus sadece sigaranın zararlarından bahsetmek değildir; daha ziyade bir insanın neden sigara içmeye başladığıyla ilgili mekanizmanın çocuklara doğru anlatılmasıdır.
Ailenin sigara içmesi doğrudan bir etki iken sigara hakkında konuşmak dolaylı bir etki yaratmaktadır. Ancak ebeveynlerin çocuklarıyla sigara hakkında yapıcı ve destekleyici konuşmalar yapması sigara içmelerinden daha etkilidir. Bir başka ifadeyle ailenin sigara hakkında doğru tavırla konuşması sigara içmesinden daha fazla çocukta tesir uyandırmaktadır. Ailenin sigara içiyorum diye çocuğuyla sigara veya teklif edecek arkadaşları hakkında konuşmaması en vahim tavırdır.
Kendi davranışıyla çocuğuna örnek olamayan aileler sigara kullanımını tetikleyen ortamlar ve ilişkiler konusunda çocuklarına samimi olarak yön vermeye çalıştıklarında kısa vadede çocuklarını sigaradan uzak tutabiliyorlar. Bir başka ifadeyle sigara ve arkadaşları konusunda daha bilinçli hale gelen çocuklar kısa sürede sigara kullanmıyorlar çünkü kendilerine sigara temin ve teklif eden arkadaşı olmadığı için sigaraya başlamıyorlar. Gençlik döneminde sigaraya başlamayan çocukların ilerleyen yaşlarda sigaraya başlama ihtimalleri ise daha düşüktür.
Bu bulgulardan anne ve babanın sigara kullanması önemsizdir denemez. Sigara kullanmayan ailelerin çocuklarıyla yapacakları iletişimin etkisi ile sigara kullanan ailelerin iletişimi aynı düzeyde bir etki değildir. Ancak sigara kullanıyorum diye çocukları doğru yönlendirmemek daha kötüdür. Daha da ötesi kendisi sigara kullanan ebeveynlerin sigara konusunda çocuklarına karşı daha yapıcı ve destekleyici olamadıkları görülüyor. Çünkü kendi davranışları ile söyledikleri örtüşmediği için bu konuda tavsiye ve konuşma konusunda kararsız kalıyorlar. En doğru olan tabii ki önce sigarayı bırakmaları ve sonrasında çocuklarına doğru bilgilendirme yapmalarıdır.