Şu an okuduğunuz yazı:
Zeybeğin Ölümü

Zeybeğin Ölümü

Zeybeğimi bir kaç kızan,vurdular
Çukurda üstüne taş doldurdular
Ya bir de kalkarsa diye kurdular

Zeybeğim Zeybeğim ne oldu sana
Allah deyip şöyle bir doğrulsana!

Zeybeğim kalkamaz dirilemez mi?
Odası mühürlü girilemez mi?
Şu ters akan sular çevrilemez mi?

Ne güne dek böyle gider bu devran
Zeybeğim bir sel ol bir çığ ol davran!

Kır at zincirlenmiş ufuk sahipsiz
Han kayıp hancı yok konuk sahipsiz
Baş köşede sırma koltuk sahipsiz

Kızanlar,dört yandan hep abandınız!
Zeybeğin kanına ekmek bandınız!

Bilemem susarak ölmek mi hüner?
Lisan çıldırıyor dil nasıl döner?
Ondan son iz uzak,uzak bir fener

Öldü mü? Çatlarım yine inanmam!
Diriye yanarım ölüye yanmam!

Zeybek kaybolduysa bunca kayıp ne?
Tesbihi dökülmüş aranır nine
Balonu yok ağlar çocuk haline

Zeybeğim; dünyayı aldın götürdün
Bir öldün beni de binbir öldürdün!

Beyni tırmık tırmık pençelere sor!
Mevsim niçin ölgün bahçelere sor!
Sor; çukuru nerde,serçelere sor!

Ağla,bir dinmeyen hasrete ağla
Zeybeksiz yolları gözetle ağla! ….

(1964)

.

Necip Fazıl Kısakürek

27 Mayis anisina…ve 2007 Mayis’ina…

En başa dön