Kitaplar

Narkotik Dosyalar

Nakotik dosyalar II.jpg

Uyuşturucu problemi her geçen gün insanlığın daha çok gündemini meşgul etmektedir. Gelişmişlik farkı gözetmeksizin her ülke uyuşturucu ile mücadele etmektedir. Uyuşturucu artık bir insanlık problemidir. Ancak bu kadar gündemde olmasına ve devletler tarafından ciddiye alınmasına rağmen kaçakçılığı ve kullanımı durdurulamamaktadır. Bu mücadeleyi kaybeden ülkeler teker teker yasallaştırma ve zarar azaltımı gibi yeni uygulamaları hayata koymaktadır.

Elinizdeki kitap bu mücadeleden bahsetmektedir. Bazı ülkelerin mücadelesi illegal maddelerin üretimi ve kaçakçılığına odaklanırken bazıları kullanımıyla savaşmaktadır. Akademisyen ve alanda dünyanın en iyi narkotik birimlerinde çalışmış kişiler olarak bu mücadelenin eksik ve güçlü yanlarını görme ve karşılaştırma fırsatı bulduk. Bu kitapta maddelerin nasıl tonlarca üretilebildiğini, nasıl sınırlardan geçtiğini, nasıl sokaklarda dağıtıldığını, kullananların nasıl eriştiğini, devletlerin ve suç örgütlerinin karşılıklı nasıl bir mücadele içinde olduklarını detaylı şekilde bulabilirsiniz. Özellikle ülkemizi ilgilendiren maddelerin tarihsel gelişimi ve bunları kontrolüne yönelik geliştirdiğimiz politikalar dahil edilmiştir

Bu kitabın yazılmış diğer kitaplardan birçok farkı bulunmaktadır. Öncelikle 10 yıldan fazla alan tecrübesine sahip, yüzlerce kaçakçılık olayına şahit olmuş kişilerin bilgisine dayanmaktadır. Diğer yandan ülkemizdeki gelişmeleri dünyadaki gelişmelerle birlikte ele alan nadide bir çalışmadır. Artık global bir pazara dönüşen uyuşturucu ticareti yeni müşteriler aramaktadır ve yeni çıkan maddeler hızla lokal pazarlara dağılmaktadır. Ülke içindeki dinamiklerden bağımsız bu etkinin anlaşılması için yabancı kaynakların ve trendlerin çok iyi takibi gerekmektedir. Yazarların uluslararası çalışmaları ve akademik yayınları bu gelişmeleri takip etmeleri açısından büyük avantajdır. Öte yandan, uyuşturucu problemini salt bağımlılık yapan bir madde, bir hastalık veya polisiye bir konu olmanın dışında bir sosyal problem olarak kabul eden yazarlar, maddelerin gelişimini tarihsel açıdan ele almış, devletlerin ve uluslararası kuruluşların politikalarını analiz etmiş ve konuyu makro düzeyde incelemişlerdir. Son olarak akademik bir çalışma olacak kadar detaylı araştırmaların yanında konuların daha iyi kavranması için gerçek olaylardan faydalanmış, gerçek yaşam hikayeleriyle ve olaylarla okunması kolaylaştırılmıştır.

Bu çalışmanın amacı uyuşturucu probleminin dinamiklerini bilmek isteyen, arz ve talep ile mücadele eden herkese güncel ve kapsamlı bilgiler sunmaktır.

 


 

Hayatın Renkleri Solmadan

HAYATIN RENKLERİ SOLMADAN.jpg

Çocuk yetiştirmek dünyanın en güzel ama bir o kadar da zor işidir. Bir hastam, anne ve babasının çocukluğunda yaptığı hataları anlatırken ağlayarak: “Araba kullanmak için bile kursa gidip ehliyet almak gerekiyor; bir çocuk yetiştirmek araba kullanmaktan daha basit ya da daha önemsiz bir iş mi?” diye serzenişte bulunmuştu. Anne ve babalar olarak çocuklarımızın maddi ve manevi sorumluluğu gibi büyük bir yükü omuzlarımızda taşıyoruz. Aklı başında herkes, bu sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmek için canından birer parça olan yavrularına her anlamda daha faydalı olmanın, onları her türlü zararlardan korumanın yollarını araştırıp öğrenecek ve öğrendiklerini uygulayacaktır. Biz yetişkinler için de öğrenmenin ve kendini yetiştirmenin sonu olmamalıdır. Çünkü insan, ömür boyu süren bir tekâmül (her anlamda olgunlaşma süreci) için hayata gelen tek canlıdır.

Sigara, alkol ve madde kullanımı bütün dünyayı saran büyük bir felakettir. Ne yazık ki, bu felaket, ülkemizi ve özellikle de gençleri giderek artan bir şekilde tehdit etmektedir. Birçok ebeveyn, kendi gençliğinde belki sadece adını duyduğu; ancak kullanan birini hiç görmediği, sadece toplum dışı bazı kişilerde olduğunu zannettiği maddelerin, bugün kendi sokağındaki ya da çocuğunun okulundaki bazı gençler tarafından kullanılıyor olması karşısında endişelenmektedir. Ancak ne yapması gerektiğini tam olarak bilememekte, bazen de faydalı olayım derken çeşitli yanlışlara düşebilmektedir.

Çocuklara ve gençlere yardım edebilmek için, onların içinde bulunduğu dönemin psikolojik özeliklerini iyi bilmek gerekir. Onların duygu ve düşünce yapısı genellikle erişkinlerinkinden farklıdır. Gençler genellikle duygularıyla hareket ederler ve benmerkezcidirler. Gençler, duygularına ve dürtülerine hitap eden zararlı propagandadan kolay etkilenirler; çünkü gençlerde dürtüler daha güçlüdür ve dürtüler galip geldiğinde insan, aklın muhakemesini dinlemez. Bu durumdaki bir insanda, duygular ve arzular daha ön plana çıkabilir. Önündeki küçük bir zevki, ilerideki çok daha büyük güzelliklere tercih ettirir. Süreç gencin gelecek algısındaki tatmin düzeyini düşürür. Aynı şekilde, içinde bulunduğu küçük bir sıkıntıdan, ileride karşılaşacağı daha büyük zararlardan fazla çekinir. Gençlik hevesleri ve dürtüleri ileriyi görmez, görse de önemsemez. Olumsuz bir çevre tarafından da teşvik gördüğü takdirde bu süreç duyarsızlaşma ve yozlaşmaya gebe kalır.

Bugün popüler kültürün, iletişim araçları ile topluma yaydığı yanlış anlayışlardan biri “insanın zevk almak için dünyaya geldiği ve başkalarına zarar vermediği sürece, eğlenmek için her şeyi yapabileceği” düşüncesidir. Bu anlayış alkol, uyuşturucu, gece hayatı ve çeşitli riskli davranışları gençlerin gözünde normal gibi göstermektedir. Dahası, zevkleri tatmin etmeye yönelik bu eğlence kültürünün yol açtığı felaketler de istisnai olaylar gibi gösterilmektedir. Oysa zevkleri peşinde koşanların çoğunun sonu maddi ve manevi hüsrandır.

Bu yolda gidenlerden en hafif zararla kurutulanlar bile en azından değerli gençlik yıllarını boşa harcamış olup ileride kendilerini toplumsal, mesleki ve psikolojik olarak kapasitelerinin çok altında bir konumda bulurlar. Önce kendimiz yaşayarak çocuklarımıza şunu göstermeliyiz ki, düzgün ve temiz bir hayat dairesi gerçek bir huzur ve mutluluk verir. Bu geniş daire hayattan keyif almak için yeterlidir. Olumlu değerlere sahip ve sorumluluk sahibi olacak şekilde yetiştirilen bir genç, lüzumsuz yere kendisini bir kısım alışkanlıkların içine salmaz, geniş dünyasını daraltmaz.

Elinizdeki kitap her yaştaki çocuğunuzu yetiştirmede ve yönlendirmede size yardımcı olacak, pratik örnekler üzerinden giden bir kılavuzdur. Örnekler özellikle bağımlılık yapıcı maddeler ve bu konuyla ilişkili durumlardan verilmiştir. Farklı gelişim dönemlerine göre olması gereken yaklaşımlar açıklanmıştır. Bu eserde çocuklarımızla olumlu iletişim kurmanın, aile içinde sağlıklı sınırlar çizmenin, çocuklarımıza yaşam becerileri kazandırmanın, sosyal çevrelerini doğru bir şekilde düzenlemenin ve onları olumsuz dış etkilerden uzak tutup olumlu olanları arttırmanın pratik yollarını bulabilirsiniz.

Bu değerli eseri tüm anne ve babalara sunmaktan büyük bir onur duyuyorum.

Prof. Dr. İlhan Yargıç

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi

Psikiyatri Anabilim Dalı Bağımlılık Programı

 


 

Narkotik Öyküler

 

oykuler

Madde bağımlılığı konusunda insanları bilgilendirmek güçtür. Kimse bir gün madde kullanabileceğini ve bağımlı olabileceğini aklının ucundan geçirmez. Hiçbir anne ve baba da çocuğunun madde bağımlısı olacağını hayal etmez. Medyada bağımlılıkla ilgili haber sayısı artarken, bu maddelerin insana verdiği zararlar bilinirken, insanlar bu sorunu kendileri için bir problem olarak görmezler. Bu nedenle de kimse madde kullanımıyla ilgili bilgiye ihtiyaç duymaz. Ancak unutulmamalıdır ki bu tür kişilerin madde kullanım riski daha fazladır.

Madde kullanımı ile ilgili her ne kadar ülkemizde çok fazla yayın olmasa da, yukarıdaki sebeplerden dolayı var olan bu tür eserlere çok  fazla ilgi göstermemektedir. Gençler formel eğitim içerisinde bu konularda bilgi sahibi olamamaktadır. Bundan dolayı toplumu madde kullanımı konusunda eğitmek ve bilgilendirmek güçtür. Bu kitap bu güçlüğü kolaylaştırmak için hazırlanmıştır. Madde bağımlılarının dünyası her zaman insanların ilgisini çekmektedir. İnsanların ilgi duyduğu bu hayatları sizlerle paylaşarak madde kullanımıyla ilgili risk ve koruma faktörleri konusunda sizleri bilgilendirmek istemekteyiz.

Polis olarak birçok madde kullanıcısı, bağımlısı ve satıcısı ile karşılaşmakta ve önleme hizmeti sunan uzmanlar olarak onların bu sürece nasıl girdiğini gözlemlemekteyiz. Bu gözlemlerimizi öğretici şekilde hikâyeleştirerek sizlerin istifadesine sunduk. Amacımız, kötü bir tercih olan madde kullanımına, insanların nasıl başladığını ve ne tür sıkıntılar çektiğini paylaşmaktır. Bir seri olarak hazırlanan bu kitaplarda paylaşılan kötü tecrübelerden umarız istifade eder ve madde kullanımından kendinizi ve sevdiklerinizi korursunuz.

Bu çalışmada, hayat hikâyelerini paylaşacak gönüllülerin bulunmasından onlarla bir arkadaş gibi oturup dertlerini paylaşmaya, anlattıklarını yazıya dökmeden hikâye olarak kurgulamaya ve bu çalışmaların sürdürülmesinden kitapların çoğaltılmasına kadar onlarca insanın emeği bulunmaktadır.

Katkılarından dolayı her birine ayrı ayrı şükranlarımızı sunarız.

 


 

Bağımlılığa Karşı Yaşam Becerileri (Öğretmen ve Öğrenci kitabı)

kapaklar(ön-arka)_öğrenci_öğretmen_Page_1.jpg

kapaklar(ön-arka)_öğrenci_öğretmen_Page_2.jpg

Eğitim kurumlarında madde kullanımının önlenmesinde, ergenlik sürecindeki sosyal etkiler üzerinde durularak gençlerin yaşam becerilerini artırıcı 14 haftalık bir ders içeriği planlanmıştır.

Ergenlik, gençlerin davranışlarını etkilemede ve olumlu davranış değişiklikleri oluşturmada önemli bir dönemdir. Yer yer ergenlerde de görülen madde kullanımı ise son derece sorunlu bir süreçtir. Bu süreç hem madde kullanma davranışının oluşması hem de kullanılan maddeler için söz konusudur. Bu anlamda süreç sigara ve alkol ile başlarken sonrasında esrar ve diğer yasadışı nitelikte bağımlılık yapıcı maddelere doğru ilerlemektedir.

Hazırlanan programda, gençlerin kişisel ve sosyal becerilerini artırıcı çalışmalar birleştirilmektedir. Bu sayede uzman kişilerin (rehber öğretmen, polis, sağlık uzmanı) gençlerle daha fazla vakit geçirmesi, gençlerin oluşturduğu algıların daha sağlıklı ortaya konmasını sağlayacak ve gençlerin olumlu davranışlar geliştirmesine katkıda bulunacaktır.

Madde kullanımının önlenmesinde okul temelli çalışmaların önemi büyüktür. Kapsamlı bir sosyal etki modeli, yaşam becerileri, öğrencinin ve ailenin katılımı yapılan çalışmaların başarısını artırmaktadır.

Bu tür çalışmaların bir ayağı da ailelerin gerekli biçimde eğitim alarak soruna karşı güçlendirilmesidir. Aileyi güçlendirecek genel ebeveynlik becerileri, ilişkiler ve sorunla başa çıkma, uyum, bakım, kontrol ve uyuşmazlık çözümü, ebeveynlerin artacak madde kullanımı ile ilgili tepkileri, maddelerle ilgili bilgileri, iletişimde gençlere karşı uygun bir tutum geliştirmeleri ve ilaçlara ilişkin bilgiler bu kapsamda yer alan hususlardır.

Hazırlanan program ile gençlerin eleştirel düşünme yetileri geliştirilerek yaratıcı düşünme, doğru karar verme, etkili iletişim kurma, öz-bilinç geliştirme, empati yapabilme, duygularla başa çıkabilme ve doğru algı ile olumlu davranış geliştirebilme yoluyla kişiliklerini güçlendirmeleri sağlanmaktadır.

 

 


 

THE IMPACT OF SOCIAL CAPITAL ON YOUTH SUBSTANCE USE: Intervention Tool for Evidence Based Policy

social capital

Substance use is a threat to the health and well- being of the youth, their families, and society as well. Government supports and implements several programs to protect youth from substance use. The aim of this study is to examine the impact of social capital on youth behavior and to suggest evidence-based policy interventions. Social capital refers to individual embeddedness in web of social relations and their behaviors guided by social structure. Social interactions of adolescents with their peers, parents, and community were investigated. Moreover, the study also examined the impacts of mediating factors such as age, gender, ethnicity, income level, and mobility on youth substance use. The study contributes to the social capital literature by integrating different perspectives in social capital and substance use literature. It successfully demonstrates how social capital can be utilized as a policy and ntervention tool.

Satın almak için tıklayınız.