Şu an okuduğunuz yazı:
Yüzde yüz karakter analizi!

Yüzde yüz karakter analizi!

Odette Nash, bir yüz okuma uzmanı. İrlandalı ama yıllardır, ABD`de yaşıyor. Los Angeles`ta Yo San Üniversitesi ve Lotus Enstitüsü`nde Çin Disiplinleri okumuş. Herboloji, Feng Shui, akupunktur, yin yang, beş element ve `Mien Shiang` denilen yüz bilimini öğrenmiş. Odette Nash bu konuda danışmanlık hizmeti veriyor. Yılda bir kez Türkiye`ye geliyor, seminerlere katılıyor. 29 Temmuz ve 5 Ağustos`ta Festiva`da (www.festivaistanbul.com) bir seminer verecek Nash aynı alanda Feng-Shui`ye göre ev döşüyor. Yaptığı işin bir adı da, kökeni Çin bilgelik kitabı I Ching`e dayanan, M.Ö. 3 binli yıllara kadar giden fizyonomi.

Yüz okuma sanatı nedir, nasıl başlamış?

Aslında M.Ö 3000 yıllarına kadar geçmişi var. Tao`ya, I Ching`e uzanıyor. Çinliler akupunktur dediğimiz noktaların, meridyenlerin tümünün yüzde buluştuğunu düşünürlerdi. Bir yüzden, o insanın karakterini, eğilimlerini, ailesinden aldığı mirası, ruhsal durumunu, DNA`larını anlamak mümkün. Yine yüzden insanın geleceğini okuyabilirsin. İnsanın kalıtımsal özellikleri yüzde 50`sini oluşturur, diğer özellikleri çevresel faktörlerden gelir. Ama önemli olan zayıf ve güçlü yanlarınızı nasıl değerlendirdiğinizdir. İyi karakter ya da kötü karakter yoktur, her şey bunları nasıl kullandığınıza bağlıdır. Aile çocuğun kendilerinin çizdiği yolda olmasını istiyor ama bu doğru değil, çünkü her yüzün başka bir kaderi, yolu var. Yanlış seçim nedeniyle birçok insan geç yaşlarda mesleğini, hayatını değiştirir. Çünkü asıl kaderleri, gitmeleri gereken yol odur. En önemli tarafı sağlık açısından yüz okumak mümkün; sağlık durumunu, yüzüne bakarak bütün meridyenlerin buluştuğu nokta olan yüzden okumam mümkün. Eski Çin geleneklerine göre kadınlar soyunmazlardı. Çinli kadınların taş heykelleri vardı, orada meridyenler işaretlenmişti. Kadınlar doktora gittiğinde heykelin üstünden şuram ağrıyor, buram ağrıyor derlerdi ama zaten doktorlar yüzlerinde bunların yansımalarını görebiliyorlardı.

Bir yüze bakınca neler görebiliyorsunuz?

Yaşadığınız her şey yüzünüzde bir iz bırakır. Bir insanın yüzüne bakarak nasıl yaşamış olduğunu ve nasıl yaşayacağını anlayabilirsiniz. Şu anda nelerden geçmekte olduğunu görebilirsiniz. Mesela çenesi doğrudan boyna birleşen insanlar vardır; onlar hep `evet` demeye, boyun eğmeye alışıktırlar. Çünkü yetiştirilme tarzı zamanla insanın fizik yapısına da yansır. Aynı şekilde çenesi çıkık insanlar daha güçlüdür, onlara `şunu yap` dediğinizde, sorgulamadan yapmazlar. Sürekli baş eğen insanlarda zamanla bu çene çıkıntısı yok olur. Çene insanın istekliliğini, arzularını gösterir. Çenesi belirgin insanlar inatçıdır. Kendi yumuşaklığınızdan şikayetçi iseniz, başınızı geriye atıp, çenenizi çıkarın. Zamanla yumuşaklığınızdan sıyrılırsınız; hayır demek kolay olur. Böyle davranışları sürekli yaparsanız, yüzünüzün fizyonomisini, aynı zamanda kaderinizi de değiştirebilirsiniz. Bir insanın yüzüne bakarak sünepe mi, ezik mi, dik duran biri mi derhal söyleyebilirsiniz.

Başka neler okunabiliyor bir yüzden?

Mesela yalnız çalışmaya ya da grup çalışmasına yatkın insanları ayırabilirsiniz. Birini işe alırken onun o işe uygun olup olmadığını bilmek lazım. Mesela kaşları ayrık olan insanlar daha yumuşak, kaş bitimi yakın olanlar daha sorgulayıcılardır, talimatla çalışmaları zordur. Ayrık olanlar daha az soru sorar, yapılması gerekeni yapar. Kaş şeklinden de o insan hızlı mı çalışacak yavaş mı çalışacak anlayabilirsiniz. Mesela kulak memeleri aileye bağlılığı simgeler. Eğer kulak memeleri yanaklara yapışıksa kişi ailesine çok bağlı olur, ayrı kulak memesi aileyle ilişkilerin ayrışmasını temsil eder. Verici mi, cimri mi, verici olup da pişmanlık mı çekiyor bunları görebilirsiniz.

KAŞINI KAYBEDEN DOSTUNU KAYBEDER

Sağlık durumunu nasıl anlaşılıyor?

Mesela kaşlar hem sağlığın hem de arkadaş bolluğunun habercisi. Kaşlara `ağacın yaprakları` denir. Çok kaşın varsa çevrende çok dostun, arkadaşın var demektir. Birçok genç kız kaşlarını alıyor, aslında almaması lazım. Çünkü kaşını alanlar arkadaş kaybediyor. Bir süre sonra kaş çıkmamaya başlar, dost kaybedersin. Çok aykırı yerlerdekini alın ama devamlı ve çok almamak lazım. Kaşlarınızı elinizle bir yöne tarayıp sonra öbür yöne düzleştirdiğinizde, kaşlarınız yukarıda kalmıyor, yerli yerine dönüyorsa sağlıksınız, bünyeniz sağlam demektir, ama tabii bu sadece göstergelerden bir tanesi.

Diyelim bir kişinin ilişkileri iyi gitmiyor; o sorunu da düzeltebiliyor musunuz yüz analizi yaparak?

Bir insanın vücuduna, bedenine, sonra da yüzüne baktığınızda genel olarak karakterinin zayıf ve güçlü yanlarını görebilirsiniz. Onu aşağı çeken duygu nedir, keşfedebilirsiniz. Bu sorunların üzerinde çalışabilirsiniz. Mesela fobilerin bazıları doğum öncesine gider, bir yığın fobi daha ana rahminde oluşur. Uçak korkusu, doğum kanalında uzun kalan, sıkışan bebeklerde vardır. Yine annenin hamilelik dönemindeki duyguları da çocuğa yansır.

ERKEĞİN AKLI NERESİNDE?

Erkek ve kadın yüzünü okurken farklı noktalara mı bakıyorsunuz?

Öncelikle size bir şey anlatayım. Mesela kadınlar birçok işi aynı anda yaparlar ama erkekler bir şeyi bitirip bir başka bir şeye geçerler. Gazete okuyan bir adama bir şey sorarsanız, bir-iki saniye durur, sonra yanıt verir. Ama bir kadın üzgünken hem ağlayıp hem araba kullanabilir. Erkek ve kadın arasındaki beyin bağlantılarının farklılığından dolayı bu böyledir. Bilimsel tespit bu; beynin iki lobunun birbirleri arasındaki ağ bağlantısı, kadınlarda daha kalın ipliklerle bağlı. Erkeklerinki daha ince. Bebek birkaç haftalık olduğunda, o ağ bağlantıları erkek bebeklerde ilk önce genital organlarda oluşuyor. O yüzden `erkek hep cinsel organıyla düşünür` derler. Oysa kadında o ağ sistemi önce beyinde oluşuyor. Daha sonra oluştuğu için erkeğin beyninin iki yarısını birbirine bağlayan o ağ bağlantıları kadına oranla daha zayıf. Bunun sol ya da sağ beyinle bir ilgisi yoktur.

Kaderle ilgili şeyler nereden gözükür?

Alın çok şey anlatır. Alında karma vardır. Alın, `neden` `niçin` sorularıyla ilgilidir. Karmayı zamanla, nedeni, niçini ile çözmeye başladıkça alındaki çizgiler yok olur. Ailenin, kendinin, soyunun ve evrenin karmasını alnında taşırsın.

Yüzün sol tarafı, günlük, değişken şeyleri, günlük duyguları, pratik detayları anlatır. Sağ tarafta daha sakladığımız şeyler vardır; orada mahrem şeyler saklanır. Sağ göz her zaman güçlü gözdür ve sağ gözle daima o kişinin sol gözüne bakarsınız, insan hep çapraz bakar; güçlü olan sağ tarafınsa, onun içinde sakladığı tarafa bakar, o inanın sakladıklarını, içini görmeye çalışırsın. Bir dükkana girdiğinizde sağa bakarsınız ama daima sola yönlenirsiniz.

15 YILDIR YÜZ OKUMA UZMANLIĞI YAPAN ODETTE NASH, LİDERLERİN VE ÜNLÜLERİN YÜZÜNÜ ANALİZ ETTİ

Tayyip Erdoğan: Problem çözmeyi iyi biliyor, çabuk sonuca ulaşıyor. Babasının hayatında büyük etkisi var. 30-35 yaşlarında hayatında çok köklü bir değişim yaşamış. Biraz inatçı, her şeyin kendi bildiği gibi çözülmesini istiyor, olmadığı zaman sertleşebiliyor.

Deniz Baykal: Aslında esprili biri. Her şeyi hızlı yapmaya, doğrusunu yapmaya çalışıyor, bu nedenle fazla titiz, hırslı. Tasarrufa haddinden fazla önem veriyor.

Devlet Bahçeli: Çok iyi bir koku alma duygusu var. Karmasını tamamlamamış; çözmesi gereken çok şey var. Yapmak istediği birçok şeyi henüz gerçekleştirememiş.

Mehmet Ağar: İnsan ilişkilerinde, topluluk ilişkilerinde başarılı. Problem çözmekte yetenekli. Uzun bir hayatı olacak, ailesine düşkün.

Cem Uzan: Hayal gücü geniş, çok fazla düşünüyor. Ekip çalışması yapabilir, ideal bir başkan yardımcısı olabilir.

Baskın Oran: Her şeyi verir, cömert ama verdikten sonra pişmanlık çeker.

Ufuk Uras: Fikirleri olan, insanlarla sosyal anlamda geçinebilen biri. Halinden çok memnun; değişim getirmesi zor. Parayı seviyor.

Hülya Avşar: Fazla düşünüyor. Bir kalp problemi var; bu ya duygusal ya da fiziksel bir problem.

Gülben Ergen: Onun için para önemli ama o bunu çok fazla da düşünmüyor. Ailesini ise çok önemsiyor.

Seda Sayan: Yüzünü saklıyor. Onun için maddiyat, bir şeyin değeri önemli. Duygusal değil, düşünerek hareket ediyor.

İbrahim Tatlıses: Kadınlara düşkün. İnsanlarla geçinmesi, çalışması zor, o patron. Parayı çok seviyor.

Tamer Karadağlı: Çok inatçı. Yoluna çıkmamak lazım, sert olabilir, bağırıp çağırabilir. Agresifleşir. Çok sadık biri değil.

Aycan Saroğlu

2007-07-21 Akşam

En başa dön